16 Mayıs 2011 Pazartesi

TEHCİR YASASI

Amerikan hükümeti, 1820'lerde kızılderilileri, kendi belirlediği bölgelerde (rezervasyon kampları) yaşamaya zorlamaya başladı. 1824'te Kızılderili İşleri Müdürlüğü kuruldu ve aynı yıl ABD ordusu Oklahoma'da Kızıl Nehir'de Towson Kalesi ve Arkansas Nehri'nde Gibson Kalesi gibi ileri karakollar kurarak Çeroki ve Çoktav kabilelerini Güneydoğu'dan çıkarıp Mississippi'nin batısındaki yeni Yerli Bölgesi'ne gitmelerini sağlama görevini üstlendi. 1830'da Kızılderili Tehcir Yasası (The Indian Removal Act) Başkan Andrew Jackson'ın ateşli mücadelesi sonucunda Kongre'den geçti.

 Buna göre Doğu'daki bütün kabileler yurtlarını bırakıp Batı'da onlara ayrılmış olan topraklara yerleşecekti. İlerleyen yıllarda bütün kabileler, topraklarını, bulunduklar eyaletlere bırakan anlaşmalara imza koymak zorun kaldılar ve şu ya da bu şekilde toplama bölgelerine sürüldüler. Bunların öncesinde Johnson-M'Intosh (1823), Çeroki-Georgia Eyaleti (1831) ve Worcester-Georgia Eyaleti (1831) davaları önemlidir. Bu davalarda hukuki olarak ortaya çıkan en önemli sonuç Çerokilerin bir etnik halk olarak kabul edilmesi ve Georgia Eyaleti yasalarının Çeroki bölgesinde geçerli olamayacağının tescil edilmesidir. Elbette bu kararlar Başkan Andrew Jackson ve orduyu durdurmamıştır. Başkan Jackson ve Cumhuriyetçiler Kongre'yi ele geçirip 'Tehcir!' diye bağırırlarken, milli kahraman olarak saygı gören Tennessee delegesi Davy Crockett'in siyasi hayatı, Çerokileri desteklediğinden dolayı bitirilir.

Davy Crockett şöyle diyecektir: 'Dürüst olup lanetlenmeyi, ikiyüzlü olup sonsuza kadar anılmaya yeğlerim'.

Sonuçta 200'e yakın kabileden 90'ı Yerli Bölgesi olarak adlandırılan (bugünkü Kansas ve Oklahoma) bölgeye sürülmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder